FATSA BOLAMAN
BOLAMAN
BOLAMAN' DAN HABERLER..
BOLAMAN' DAN MANZARALAR
FATSA RESİMLERİ
ORDU' DAN MANZARALAR..
MESAJLAR..SİZDEN GELENLER..
KARADENİZ YAYLALARI
MİZAH KÖŞESİ..FIKRALAR
ZİYARETÇİ DEFTERİ YENİ
ZİYARETÇİ DEFTERİ 1
İNTERNETTE BOLAMANLILAR
İletişim
BOLAMAN FORUM
ARŞİV YAZILARI
BOLAMAN ASKER UĞURLAMA...
BOLAMAN 2009 I
=> BOLAMAN 2009 II
=> GÖÇMEN KUŞLAR..
=> BOLAMANDA BAHAR
=> İSTANBUL'DAN BOLAMANA SELAMLAR..
=> BOLAMAN VE IHLAMURLAR
=> BOLAMANIN GELECEĞİ
=> bolaman düzenlemeler
=> BOLAMAN ŞENLİKLERİ
=> BOLAMAN 19 MAYIS ŞENLİKLERİ
=> BOLAMAN'DA RAMAZAN
=> BİZİM BOLAMAN
=> BOLAMAN EKİM 2009
=> GİRESUN BOLAMAN BİSİKLET TURU
=> BOLAMAN YÖRESEL
=> FINDIK MEVSİMİ
SÜLEYMANPAŞA SARAYI VE HAZİNEDARLAR
BOLAMAN BAYRAM
BOLAMAN 2012
BOLAMAN 2013 MANZARALARI
BOLAMAN MART 2013
BOLAMAN ARAŞTIRMALARI
İSMAİL DEMİRBAŞ FATSA BELEDİYE BAŞKAN ADAYI OLARAK KONUŞULUYOR
ORDU SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİ
BOLAMAN 2014
BOLAMAN 14 MART 2014
BOLAMAN 28 MART 2014
BOLAMAN 14 NİSAN 2014
ORDU'YA LİMAN VE LOJİSTİK ÜSSÜ
ORDU VE TURİZM EKONOMİSİ
 

Bölgeler ve Şehirler Turizm ve Ulaşım

BİZİM BOLAMAN

İNTERNETTEN ALINTIDIR.  ALINDIĞI ADRES aşağıdadır. 1974 te bu çalışmaların olmasına rağmen 35 yıl
sonra daha güzel çalışmaların ortaya konulması dilek ve temennilerimizle..
 
http://images.google.com.tr/imgres?imgurl=http://unyezile.com/un4273.jpg&imgrefurl=http://unyezile.com/vezir.htm&usg=_
_GA80PKldyCV7B9JG5J3MMHq1qJA=&h=549&w=392&sz=30&hl=tr&start=2&um=1&tbnid=uXSBTdBjW06yFM:&tbnh=
133&tbnw=95&prev=/images%3Fq%3Dbizim%2Bbolaman%26hl%3Dtr%26sa%3DN%26um%3D1

 
            ANA SAYFA            
(Bu sayfa en son 06 Şubat 2009 tarihinde güncellenmiştir.)
 
 

VEZİR
SÜLEYMAN PAŞA

 
HAZİNEDAR AİLESİNDEN YETİŞENLER
Derleyen : Orhan Naim Hazinedar
(Bizim Bolaman Dergisi - Sayı : 1, 2, 3; Cilt : 1, Mayıs -Haziran Temmuz 1974'de yayımlandı.)


Dergiler : Yüksel ŞEN - Ünye Belgeselleri Arşivi
 
 
MEMLEKETİMİZİN YETİŞTİRDİĞİ DEĞERLER
 
 

HAZİNEDAR AİLESİNDEN YETİŞENLER :

VEZİR SÜLEYMAN PAŞA

Bizim Bolaman Dergisi - Mayıs 1974, Cilt 1, Sayı 1, 500 krş,
Sh. 12 - 13)

 
Bu yazı serisi, hazırlanmakta olan "Hazinedar Ailesi" adlı eserin notlarından özetlenmiştir.
 Yazıda kendilerinden bahsedilen kişiler, yaşadıkları zamanki unvanlarıyla anılmışlardır.
Sancak Beyliği Sarayı Surları - 1880 Yılında Ünye Kumsalında Çaparlar ve Surlar
II. Abdülhamit Han Fotoğraf Albümü - Yıldız Kütüphanesi İ. Ü. Nadir Eserler Bölümü Fotoğraf Albümü



Günümüze Aktaran : Tarihçi Osman DOĞAN - (İlk Kez 06.05.2005 Tarihli Hizmet Gazetesi'nde Yayımlandı.)

           

 

Vezir Süleyman Paşa, Trabzon Vâlilerindendir (1811 - 1817). Aybastı'da doğmuştur. Babası, Trabzon Vâlilerinden (1756 - 1769) Canikli Süleyman Paşa'nın önce damadı, sonra da hazinedarı olan ve 18'inci yüzyılın başlarında Kafkasya'dan Trabzon'a ve daha sonra Çarşamba'ya gelen, oradan da Aybastı'ya gelerek orada yerleşen Süleyman Behram Bey'dir.

 

            Annesi, yukarıda adı geçen Canikli Süleyman Paşa'nın kızıdır. Adı bilinmemektedir. Hazinedarzâde Süleyman Paşa, Aybastılı Bolatlıoğlu kızı, yine Aybastı'dan Hasan Ağa kızı ve Erbaa'dan İçerilioğlu kızı hanımlarla evlenmiştir. Bu hanımların adları bilinmiyor.

            Yalnız, Çarşamba İlçesi Câmii Şerifi kapısı üzerinde Süleyman Paşa'nın eşleri Safiye ve Fatma Hanım oldukları yazılıdır. Süleyman Paşa'nın İçerilioğlu Hanım'dan Osman (Osman Paşa), Hasan Ağa kızı hanımdan Abdullah (Abdullah Paşa), Bolatlıoğlu kızı hanımdan Memiş (Memiş Paşa) ve hangisinden doğduğu bilinmeyen Ahmet adlarında dört oğlu olduğu biliniyor.

Hazinedarzâde Nuri Paşa Kavak Dibi'nde / II. Abdülhamit Han Fotoğraf Albümü
Yıldız Kütüphanesi İ. Ü. Nadir Eserler Bölümü Fotoğraf Albümü


Günümüze Aktaran : Osman DOĞAN - (06.05.2005 Tarihli Hizmet Gazetesi'nde Yayımlandı.)

           

Süleyman Paşa'nın Trabzon Vâliliği'ne getirilişi, 15 Kasım 1946 tarihli Akçaabat Gazetesi'nde Mahmut ÜSTÜN imzalı yazıda şöyle anlatılmaktadır :

 

            [Süleyman Paşa, zeki, cesur, irade ve zabt-ı rabta muktedir bir zat idi. Canikli Ailesi'nin ikbal zamanında kendisini takdir ettirmiş, bu ailenin inkıraz (sönme) denebilecek felâketinden sonra eyâlet içinde aynülayân (ileri gelenlerin gözdesi) oldu.

 

            Çok geçmeden Canik Mutasarrıflığı’na (yöneticiliğine) tâyin edildi. Çarhacı Ali Paşa'nın (61’inci Trabzon Vâlisi) infisalinde (ayrılmasında) Trabzon Mütesellimi oldu. O sıralarda Çarlık Rusya ile harp hali mevcut olduğundan 1222 (1810) senesi Rebi – ül  Evvel'inde Faş Kalesi'nin istirdadına (geri alınmasına) memur vezaret rütbesiyle Trabzon Vâliliği kendisine va'd olundu (söz verildi). Bu va'd yerine getirilmek istenmedi. Bab – ı Âli’ye davet olunan Moralı Osman Efendi'ye Trabzon Eyaleti Vâliliği teklif edildi. Kabul etmediği için sürülmek suretiyle cezalandırıldıktan sonra, enderundar Çavuşbaşı Ahmet Aziz Efendi vazeret rütbesiyle Trabzon Eyaleti’ne vâli tayin edilince Süleyman Paşa'nın infiali (kızgınlığı) artmış ve gayretine halel gelmişti.

            Derebeylerini ıslâha muvaffak olamayan Ahmet Aziz Paşa üç ay sonra azlolundu (görevinden çıkarıldı). Ve Süleyman Paşa 4 Rebi – ül - Evvel 1227 (1811)’de vezaret rütbesiyle Trabzon Eyaleti Vâliliği’ne, Canik Muhassıllığı’na tayin ve Ahikele Kalesi ile Tiflis taraflarının fetih ve teksirine (genişletilmesine) memur edildi.]

VEZİR SÜLEYMAN PAŞA
(Bizim Bolaman Dergisi - Haziran 1974, Cilt 1, Sayı 2, 500 krş, Sh. 18 - 19)
Ünye'de Eski Türk Âyân Konağı



 

Kaynak : X. Hommaire de Hell ve Ressam Jules Laurens - Doç. Dr. Semavi EYİCE

 

            Süleyman Paşa, Trabzon Vâlisi olduktan sonra bir taraftan Ruslar’la çarpışıyor, diğer taraftan da içte mütegallibe (zorba) derebeyleriyle uğraşıyordu. İç uğraşma bütün hızıyla sürüp gidiyor ve bu didişme haliyle imparatorluğu dışa karşı zayıf düşürüyordu. Süleyman Paşa, yıllarca bu zorba ağalarla uğraştı. Bu ağaların başında Rizeli Tuzcuoğlu Memiş Ağa geliyordu. Tuzcuoğlu Memiş Ağa sorunu başlı başına bir konu teşkil edecek kadar dallı budaklı ve karışıktır. Bu olayda bir kısım tarihçiler Süleyman Paşa'yı haklı gösterirler; bir kısmı ise Tuzcuoğlu Memiş Ağayı. Hangi taraf haklı olursa olsun gerçek olan, Bab-ı Âli’nin de onayı ile Rize'den Of’a kaçan Tuzcuoğlu Memiş Ağa'nın 1232 (1815) yılında yakalanarak idam edilmiş olmasıdır. Ama bundan sonra da zorbaların direnişi durmamış ve uğraşma yıllar boyu sürmüştür. Bu konuda M. Münir Aktepe, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi'nde (Tuzcuoğulları İsyanı) başlığı altında 32 sayfalık incelemesinin son kısmında;

            "…… Merkezde cereyan eden bu müzakerat (müzakereler) sonunda, sudur eden (meydana gelen) irade - i seniyye (padişah emri) mucibince (gereğince), Tuzcuoğullarının Rusçuk ve Varna havalisine (çevresine) yerleştirilmesine karar verildi. Tahir ve Abdulaziz Ağalar ile Abdulkadir'in oğulları Hamit, Ömer, Behram ve Arif namındaki sergerdeler (elebaşılar) muhafaza altında İstanbul yolu ile Rusçuk ve Varna taraflarına nefyolunarak (sürülerek) oralarda ikamete (oturmaya) memur edildiler (Şaban 1250).

            Bu suretle Trabzon, Rize, Of ve Sürmene havalisi (çevresi), bütün bölgede kökleşmiş olan asî Tuzcuoğlu Ailesi’nin zulmünden kurtuldu" demektedir.

            Görülüyor ki Tuzcuoğulları gailasi, Süleyman Paşa - Memiş Ağa olayından sonra da yıllarca sürmüş, dedelerinin marifetini torunları da sürdürmüştür. Ta ki Rusçuk ve Varna taraflarına sürülene kadar. Son parçasının bir kısmını, yukarıya çıkardığımız bu inceleme, başlangıçtan beri süre gelen Tuzcuoğulları sorunu hakkında bir sonuç çıkarmak için aydınlatıcı niteliktedir.

VEZİR SÜLEYMAN PAŞA
(

Bizim Bolaman

 

Dergisi - Temmuz 1974, Cilt 1, Sayı 3, 500 krş, Sh. 12 - 13)

 

Ünye'de eski Türk konağının başka bir cepheden görünüşü. Laurens'in bu gravürü
 Tchihatcheff'in Asie Mineure adlı kitabının Géographie Physique Bölümü Albümü'nde yayımlanmıştır
.




Kaynak : X. Hommaire de Hell ve Ressam Jules Laurens - Doç. Dr. Semavi EYİCE
            Süleyman Paşa'nın Ünye, Çarşamba ve Samsun'da birçok hayratı olup, Çarşamba ve Samsun'da bulunan bütün dükkân, arazi ve mülklerini bu hayrat için vakfetmiştir. Bu hayrat 3 câmi, 6 medrese, 117 hücre, 5 mektep, 7 hamam ve 2 kütüphaneden ibarettir. Bu hayrat için vakfettiği dükkân, arazi ve mülk ise; 36 dükkân, 5 kahve, 2 mağaza, 1 boya hane, 7 çiftlik, 1 han, 77 mülk, 16 mezra (ekili tarla), 4369 kıt'a arazi miktarında idi.
            Süleyman Paşa, vâli olmadan önce dilediği zaman Ünye'de, dilediği zaman ise Çarşamba'da oturmakta idi. Çoklukla oturduğu Çarşamba'da bulunduğu sıralarda şehrin gelişmesiyle de ilgilenirdi. Bu hususta Şubat 1949 tarihli 19 Mayıs Mecmuası'nda Macit KARAKURUM :
            [… Bir müddet birbirleri ile uğraşan beyler arasında paylaşılan şehir, Gazi Ahmet Bey tarafından bugünkü Çarşamba'nın güneyindeki (Ordubaşı)na, daha sonra (Kurt Ahmetli) denen yere, buradan da (Cayvara)ya taşındı; beyler mücadelesinin şiddetlendiği sıralarda da Hacı Ali Paşa merkezi (Yenice)ye, Battal Paşa da (Eskiyurt) denilen bugünkü şehrin yanına, nihayet hükûmeti eline alan Hazinedar Zade Süleyman Paşa 1230 (1810) yılında bugünkü yerine Çarşamba Şehri’ni kurmuştur.] şeklinde anlatmaktadır.

            Süleyman Paşa, vâliliği sırasında zorba ağaların sindirilmesinde oldukça başarılı olmuştur ama, bu süre içinde mevkii de hayli sarsılmış ve zayıflamıştı. Bu arada bazı çalışmaları sırasında zamanı ölçememiş olması, Trabzon'da daha güçlü bir vezirin bulunmasına ihtiyaç hâsıl olmuş ve bu nedenle paşa, 1233 senesi Rebi-ül Ahir’inin birinci günü (1817) altı yıl vâlilikten sonra tenzili rütbe ile Alâiye'ye atanmıştır. Bazı tarihçiler azledildiğini yazmaktadırlar.

            Süleyman Paşa, vazifesine son yerildikten sonra Trabzon'da fazla kalmamış, çektiri denen on çifte kayıkla Moloz İskelesi'nden hareket edip önce Ünye'ye, oradan Çarşamba'daki evine gitmiştir. Orada Alâiye'ye gidip gitmeme gibi bir duraksama içinde iken, zaten zıyk-ı sadr (nefes darlığı) çekmekte olduğundan, Çarşamba'ya gelişinden üç ay sonra, 1233 yılında hakkın rahmetine kavuşmuştur.

Ünye Hazinedaroğlu Konağı, İç Avlu Görünümü.
La résidence des Hazinedaroglu à Unye, vue de la cour intérieure.
Les dessins de Jules Laurens (1825-1901) - La côte de la Mer noire - 14 Ağustos 1847


http://www.inha.fr/images/bibliotheque/expo04/grande/eba2351.jpg

            Paşanın mezarı, Çarşamba'da Rızvan Paşa Câmii Şerifi avlusundadır. Mezar taşındaki kitabesi aşağıdadır :

Göçüp tevhid ile dar-ı fenadan
Gidip arş tahtına ruh-u revanı
Hûda'ya izzü şanın hürmetiçün
Cananda kevsere kandır sen anı

İdüp dar-ı fenadan azm-ı rıhlet
Makamın eyle firdevs alâmı
Oku ihlâs ile bir fatiha gel
Ecel bir kimseye vermez amanı


 

Merhum ve mağfur Hazinedar Zâde
Esseyyid-i Süleyman Paşa Efendi’mizin ruhi içün el fâtiha.

Fi                        1233                       H.
21

                

Son                

 

 


29 ziyaretçi (52 klik) kişi burdaydı!
Bölgeler ve Şehirler Turizm ve Ulaşım Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol