FATSA BOLAMAN
BOLAMAN
BOLAMAN' DAN HABERLER..
BOLAMAN' DAN MANZARALAR
FATSA RESİMLERİ
ORDU' DAN MANZARALAR..
MESAJLAR..SİZDEN GELENLER..
KARADENİZ YAYLALARI
MİZAH KÖŞESİ..FIKRALAR
ZİYARETÇİ DEFTERİ YENİ
ZİYARETÇİ DEFTERİ 1
İNTERNETTE BOLAMANLILAR
İletişim
BOLAMAN FORUM
ARŞİV YAZILARI
BOLAMAN ASKER UĞURLAMA...
BOLAMAN 2009 I
SÜLEYMANPAŞA SARAYI VE HAZİNEDARLAR
BOLAMAN BAYRAM
BOLAMAN 2012
BOLAMAN 2013 MANZARALARI
BOLAMAN MART 2013
BOLAMAN ARAŞTIRMALARI
=> NAVEK-İ BAHRİ FIRKATEYNİ
=> 1834 BOLAMAN NÜFUSU VE KÖYLERİ
=> 1834 BOLAMAN İMAM VE MUHTARLARI
=> BOLAMAN OSMANLI NÜFUS KAYITLARI
=> BOLAMAN KAYMAKAMLARI
=> 1455 BOLAMAN KÖYLERİ
=> 1530 BOLAMAN NÜFUS DEFTERİ
=> 1834 BOLAMAN GÜĞERCİNLİK
=> 1834 BOLAMANDA AZINLIK NÜFUSU
=> 1834 BOLAMAN LALELİ
=> 1455 BOLAMAN LALELİ'DE EKONOMİ
=> 1834 BOLAMAN VE GAVRAZ
=> KARAKULLUKÇU VE ODABAŞILAR
=> BOLAMAN VE YALIKÖYE RUS SALDIRISI
=> BOLAMAN VERGİLERİ İLE MEDİNE'DE VAKIF HİZMETLERİ
=> BOLAMAN KAZASI KADILARI
=> ORDU BORSASI KEMAL ATATÜRK İMZASI İLE AÇILMASI
=> BOLAMAN RIHTIM TARİFESİ 1967
=> 1800-1900 YILLARI ARASINDA BOLAMAN
=> 1700 BOLAMAN KAZASI ASKERLERİ
=> BOLAMAN GÜRCÜ MUHACİRLERİ
=> 1640 BOLAMAN LALELİ
=> BOLAMAN EĞİTİM TARİHİ
=> BOLAMAN CAMİ AÇILIŞI 1902
=> ORDU MİLLETVEKİLLERİ
=> SÜLEYMANPAŞA SARAYI
=> 1852 YILI ORDU VE KAZALARI
=> FATSA İSKELESİ 1915
=> VEZİR SÜLEYMAN PAŞA
=> BOLAMAN TARİHİNDEN YAPRAKLAR... BÜYÜK SEL
=> 1640 BOLAMAN VE ORDU
=> 1934 YILI BOLAMAN'DA EĞİTİM
=> ORDU EĞİTİM HARİTASI
İSMAİL DEMİRBAŞ FATSA BELEDİYE BAŞKAN ADAYI OLARAK KONUŞULUYOR
ORDU SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİ
BOLAMAN 2014
BOLAMAN 14 MART 2014
BOLAMAN 28 MART 2014
BOLAMAN 14 NİSAN 2014
ORDU'YA LİMAN VE LOJİSTİK ÜSSÜ
ORDU VE TURİZM EKONOMİSİ
 

Bölgeler ve Şehirler Turizm ve Ulaşım

KARAKULLUKÇU VE ODABAŞILAR

Bolaman’daki Karakullıkçu-Odabaşı sülaleleri

ve Osmanlıda Karakullıkçu-Odabaşılar.

Osmanlıda Karakullukçu-Odabaşılar ve Bolaman'daki aynı isimli sülaleler.
YAZI İÇİN LİNK..
http://bolaman.tr.gg/KARAKULLUK%C7U-VE-ODABA%26%23350%3BILAR.htm

              Karakullukçu tabiri,
hizmetlerinde bu­lundukları yeniçerilerin aynı zamanda kul adıyla anılmış
olmasına dayanır. "Onlara hizmet eden" anlamında kullukçu ve yaptığı
işin bir ayak hizmeti olması dola­yısıyla karakullukçu şeklinde adlandırı­lan
bu görevlilerin ayrıca inzibat noktala­rında görev yaptıkları bilinmektedir. Bu
hizmet zamanla Ön plana çıkarak asayiş ve güvenliği sağlayanları ifade eder bir
anlam kazanmıştır.


            
Karakullukçuluk görevi muhtemelen Fâtih Sultan Mehmed zamanında ortaya
çıkmıştır. Nitekim bu dönemde Yeniçeri Ocağınin yeniden tanzimi sırasında her
koğuşa aşçı. alemdar, vekilharç, odabaşı ve çorbacı gibi zabitler tayin
edilirken her 100 nefer için acemi oğlanlarının ocağa alınanları arasından on
karakullukçu ve­rilmiş, bunların da başına bir başkarakullukçu getirilmişti.
Acemi oğlanlarından kapıya çıkan (bedergâh) neferlere "kara­kullukçu acemi
oğlanı" denir ve bunlar
öncelikle odaların temizli-ğiyle meşgul olurlardı; bir bölümü de ka­rakullukçu
olarak istihdam edilirdi. Ka­rakullukçular yerleri süpürürler, kıdemli
yeniçerilerin ayakkabılarını temizlerler, yemek kaplarını yıkarlar, odun
yararlar, kandilleri yakarlar ve alışveriş için paza­ra giderlerdi. Her odada
esas olarak bir, bazan da iki karakullukçu bulunurken koğuşun kalabalık oluşuna
göre bu sayı ar­tabilirdi. Meselâ nefer adedi 7-800'ü bu­lan çavuşbaşı ve kul
kethüdası odalarında dörder beşer karakullukçu hizmet ederdi. Aşçı yamağı
statüsünde olan bu kara­kullukçular aşçıbaşının nezâreti altında çalışır,
kıdemli olanlar ise aşçılığa yükse­lirdi. Karakullukçular yaptıkları işe göre
pa­zara giden, pabuççu ve kandilci gibi la­kaplarla da anılırlardı. Ayrıca bazı
kara­kullukçular, çorbacı denilen yeniçeri orta ve bölük kumandanlarının
atlarına bakar­lar, seyislik, ulaklık, hasekilik hizmetinde bulunurlardı.
Hepsinin âmiri olan baş karakullukçu aynı zamanda şehirdeki kul­lukların da
başıydı. Sadece kullukçu diye de anılan bazı karakullukçuların koğuş dışı
görevlerinin başında İstanbul'da ve taşradaki karakollarda inzibat ve asayişi
sağlama işi gelirdi. Bunların hizmet süre­leri İstanbul'da üç, taşrada dokuz ay
idi. Karakullukçuların bir başka görevi de ya­bancı sefirlere verilen ziyafetlerde
hiz­met etmekti.


             
Kapıya çıkan her nefer gibi karakulluk­çulara da bedergâh olduklarında
"düzen akçesi" adıyla 2'şer altın verilir, ayrıca 2'şer akçe yevmiye
bağlanırdı. Bu gün­delik zamanla artardı. Karakullukçu terfi ederse küçük
müteferrika olur ve oda hizmetlerinden kurtulurdu. Yeniçeri Ocağı'ndan başka
diğer kapıkulu ocakların­da da karakullukçular bulunur ve benzer hizmetler
yaparlardı.


             
Karakullukçular resmî günlerde başla­rına kavuk, sırtlarına kollu bir
nevi cepken demek olan kırmızı renkte salta ile siyah mintan, altlarına şalvar,
dizlerine beyaz tozluk, ayaklarına da kırmızı yemeni gi­yerlerdi. Bellerine
geçme pirinç levhalar­dan bir kemer bağlayıp saltaların sağ ta­rafını sarı ipek
püsküllerle süslerlerdi. Başlarına giydikleri nefer kalafatı, âdi bir kavuğa açık
kahverenginde astar sarılmasıyla oluşmuş bir serpuştan ibaretti.


              Bolaman’daki Karakullukçu ve
Odabaşı sülale isimlerinin, bu sülaleden dedelerinin daha önce bu görevlerinde
bulunduklarından bu soyadı aldıkları kanaatindeyim. Bu konu ile ilgili daha
sonra bilgi ve belge çıkacağını tahmin etmekteyim, belge temin ettikten sonra
bu konu ile ilgili tekrar değerlendirme yapmak dileği ile !..

Dr.İsmail DEMİRBAŞ 12.12.2013

106 ziyaretçi (134 klik) kişi burdaydı!
Bölgeler ve Şehirler Turizm ve Ulaşım Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol