Bu serilerde sizlere sarayın nasıl yandığını sözlü aktarımlardan derlediğimiz kadarı ile anlatmaya çalışacağız. Bu konuda başkaca bilgisi duyumu ve elinde belge olanlar bizi arayabilirler.
Bizim derlediğimiz bilgilerle bir başkasının veya Haznedaroğlu ailesinin bilgileri örtüşmeyebilir. Onlardaki bilgiler de çok önemlidir, bizlerle paylaşırlarsa Ünye’nin bir döneminin aydınlatılmasında büyük katkıları olur.
İleride devam edecek bölümlerde ise Süleyman Paşa kimdi, Ünye’ye nereden geldiler Ordu, Bolaman, Fatsa, Ünye Çarşamba ve Samsun’da mülkleri çiflikleri, cami medrese imaret, kütüphane, çeşme gibi eserleri olan ama ağırlıklı olarak Çarşamba’da oturmayı tercih eden Süleyman Paşa neden Ünye’ye bir saray yaptırdı?
Bütün bunların cevaplarını ileride yazacağımız serilerde bulmaya çalışacağız.
Özellikle, ikiyüz yıl Trabzon’dan Samsun’a kadar Canik bölgesini yöneten ve bir çok eser bırakın bu ailenin Ünye’de halen yaşayan torunlarının bir Ünyeli olarak desteklerini beklemekteyim.. Lütfen aile arşivlerini araştırma yapmak için bize açsınlar.
Biz şimdi geçen hafta kaldığımız yerden devam edelim.
Sarayı Ermeni ustalar yaptı
Sarayın yapımında Süleyman Paşa, ahşap işçiliğinde Kırımdan getirdiği Karaim Türklerinden taş işçiliğinde ise bu alanda usta olan Ermenilerden faydalanmıştır. Ünye ve civarındaki köylerden getirtilen Ermeni taş işçileri saray duvarlarını, eski duvarlar önüne örmüşler ve eski Bizans sarayı temellerine de sarayın taş olan birinci katını oturtmuşlardır.. Aynı anda bugün yolun kenarında duran hamamın da yapımına başlanmıştır. Hamam önceleri, saraya gelen misafirler ve hizmetliler için iki ayrı bölüm olarak yapılmıştı. Saray mensupları için ayrıca sarayın içinde iki küçük hamam daha vardı.
Buralarda kullanılan taşlar Fener’deki deniz kenarındaki kayalıklar patlatılarak alınmıştır. Bugün fenerin altındaki derin ve geniş boşluk, önce buraya yapılmış Bizans sarayı için oyulmuş ve bundan yedi yüzyıl sonra Süleyman Paşa sarayı taşları da tekrar buradan alınmıştır. Binli yıllarda yapılan eski saray ise, yine ondan 700 yıl kadar önce yapılmış başka bir saray kalıntılarının üzerine otutulmuştur.. Yani burada üç saray üst üste inşa edilmiştir. Bugüne kadar bilinmeyen bu Ünye tarihin ve fener altı kayalıklarının esrarını az da olsa öğrenmiş olduk
Süleyman Paşa sarayda fazla oturamadı
Bir önceki hafta verdiğimiz bilgilerde sarayın neden buraya yapıldığını yazmıştık.
Sarayın yapımına 1808 yılında başlandı ve tam yedi sene de bitti. Bu saraya Ünye Sancak Beyliği Sarayı denildi. Süleyman paşa yaptırdığı bu sarayda fazla oturamadı.. Saray bittikten üç yıl sonra 1818 yılında hayata gözlerini yumdu.
Trabzon’dan Alanya’ya tayin edilip yola çıktığında Çarşamba’ya uğradığı sırada burada vefat etti. Mezarı Çarşamba’da caminin bahçesindedir. Süleyman Paşa'nın ölümü üzerine büyük oğlu Osman Paşa, getirilmiştir..
Saray onun ölümünden sonra otuz yıl daha Ünye’yi süslemeye devam etti ve varisleri Osman ve Abdullah paşalar tarafından kullanıldı.
Sarayı en son gören 1848 yılında Ünye’den geçen Fransız ressam Jules Laurens oldu. Tahminen 1849 veya 1850 yıllarında bir gece ansızın yandı
Saray’ın ünü tüm İmparatorluğa yayılmış ve İstanbul’daki Sultan’ın kulağına kadar gitmişti. Tüm ışıkları yakıldığı zaman, denizden geçen yelkenliler tarafından hayranlıkla seyredilmiş, Ünye’de öyle saray yapılmış ki adeta bir peri sarayı gibi denizin ortasında yüzüyor denilerek anlatılmıştır..
120 odalı muhteşem saray tüm ışıkları yakıldığı zaman çok uzaklardan geçen yelkenli gemiler tarafından hayranlıkla izlenir, yüzen bir saray gibi görünürdü. Ünye açıklarından geçen yelkenli gemiler bu manzarayı görmek için dururlardı.
İçindeki kıymetli halılar, tablolar, ahşap işlemeleri hayranlık uyandırırdı.
Sarayın Resmini Kim Çizdi
Sarayın elimizdeki resimlerini, Karadeniz’de bir seyahate çıkan ve sarayda misafir edilen Fransız Ressam Jules Laurens çizmiş bize ve dünya sanat tarihine ölümsüz bir eser bırakmıştır. Elimizdeki tüm bilgiler Fransız ressamın çizimlerine ve anlattıklarına dayanmaktadır. Jules Laurens saraya hayran kalmış, altın yaldızlı süslemeler, kumaşlar, havuzun mermeri ve duvarlardaki tablolardan büyülenmiştir. Tarih 1847 dir.. Ünye kalesini de çizen ressamın Anadolu seyahati sırasındaki anıları ve diğer resimleri Fransa’da yayınlanmış ve büyük üne kavuşmuştur. Bu eser 1998 yılında Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul Fransız Kültür Merkezi ve Paris Güzel Sanatlar Akademisi işbirliği ile hazırlanan” Jules Laurens’in Türkiye yolculuğu (Le voyage de Jules Laurens en Turquie)sergisi dolaysısı ile Yapı Kredi Bankası tarafından bir katalog halinde yayınlanmıştır.
Ressamın saray hakkında anıları, yazdıkları ve aktardıkları çizimleri ve odaları tek tek tasviri hayli uzundur. İlerideki bölümlerde bunlardan kısa kısa sizlere aktarmaya çalışacağız. Tarih seven, özellikle Ünye tarihine ilgi duyan çok değerli okuyucularımız lütfen bizi her hafta pazartesi günleri bu sayfada takip ediniz.
yasar.karaduman@gmail.com
Gelecek hafta: Saray nasıl yandı?
Yukarıda anlatılanlar bir bilimsel çalışma değildir.
Nesilden nesile aktarılmış özlü anlatımların ışığında derlenmiş
ve bazı bölümler bu anlatımlara dayanılarak kurgulanmıştır..
Bu makalenin yazımı sırasında,
Jules Laurens'in Türkiye Yolculuğu, YKY, İstanbul 1998, s. 152.
Xavier Hommaire de Hell - Voyage en Turquie et en Perse, II, Paris 1855, s. 366 - 369.
Dr. Mehmet Beşirli, 19. Yüzyılın başlarında Karadeniz Bölgesi
ve Ayanı Devlet perspektifinden Trabzon Valisi Hazinedarzade Süleyman Paşa,
Mahmut Goloğlu "Fetih'ten Kurtuluşa Kadar Trabzon Tarihi",
Münir Aktepe"Tuzcuoğulları İsyanı"
Osman Doğan “Tarih Boyunca Ünye”
Adlı eserlerden yaralanılmıştır